Felsefe (düşünce) tarihi göz önüne alındığında baş sıralarda olan fizik zaman defarmasyonu ve pozitif bilim gibi kavramlarla kendine özgü konu ve yöntemleri belirleyerek 17. yüz yılların sonlarına doğru pozitif bilimler olarak felsefeden ayrılmıştır.

O dönemlerde bilimsel kimliği oturmamış, metafizik bir çalışma alanı sayılıyordu. Newton ile bu bilimsel kimlik olgunlaşmış ve tabiri caiz ise nirvana dönemine ulaşmış oldu.
Modern Fiziğin Temelinde Yatan Fizik Felsefesine Değinecek olursak;
Fizik pozitif bilim kimliğine dönüştükten sonra fizik felsefesi ile ilgili pek açıklayıcı kaynak bulunmaması nedeniyle tanım olarak “Fizik felsefesi enerji ve maddenin etkileşimini inceleyen felsefe dalıdır.” kullanılabilir görülmektedir.
Başlıca Düşünce ve Soruları :
- Zaman ve parçacıklar arasındaki etkileşim
- Enerji ve madde arasındaki etkileşim
Ayrıca kuantum mekaniği, istatistiksel mekanik, etki – tepki, evren bilimi ve de alt ilgi alanlarıdır. Fizik felsefesi, bugünün modern fiziğinin temellerinin atılmaya başladığı alandır.
Fizik Felsefesinin Temel Kavramları
Fizik Nedir ?
Fizik nedir sorusunun şüphesiz yanıtı modern zaman fiziğinin üstadı olan isimlerden Einstein‘ın ;
” Fizik, deney ile gözlemlenmiş varlığın bağımsız olarak, düşülmüş, gerçekliğin kavramsal biçiminde ele geçirilip algılamasın olarak, düşünülmüş gerçekliğin kavramsal biçimde ele geçirilip algılanması için girilmiş bir çabadır.” Sözünü kullanmak tam yerinde olur.

Max Planck’ a göre fizik ;
Bu tanıma dayalı yapısı gereği bir anlamda antrÖ-pomorf bir karaktere sahiptir. Gök, yer ve yaşam bilimleri arasında fizik ile ilişkili olmayan bilim dalı neredeyse yok denecek derecede azdır.

Fizik Kavramları Gerçekliği İşaret Ediyor Mu ?
Bilimsel Açıklamalara geçmeden önce fizik kavramsal sistemlerinden oluşmaktadır. Bu kavramsal sistemlerin tamamı “fiziksel gerçeklilik” bilim adamları ve felsefeciler tarafından tartışılan ve günümüze kadar dayanan uzun bir soluklu tartışma konusu olmuştur hala daha bu tartışmalar devam etmektedir.
Einstein‘a göre bilim bizi yeni fikirler ve teoriler konusunda zorlar, Bunun amacı bilimsel süreci engelleyen olguları yıkmak, ortadan kaldırmaktır. Bilim içerisinde var olan her fikir, gerçeklik ve bizim gerçekliği anlama çabamız arasındaki çatışmadan kıvılcımdan doğar.
“Bilim sadece yasalar derlemesi, kuramlar bütünlüğü değildir. Özgürce ulaşılmış fikirleri ve kavramlarıyla insan zihninin yaratısıdır. “
Jospers’e göre ise doğadan, insanda ve tarih de çeşitli bilimsel yöntemlerle araştırılan bu gerçeklik, gerçekliğin tamamı değildir. Bilimse düşünce ve bilgi sınırsız değildir. Bunların sınırlarına eriştikleri yerde asıl gerçeklik bulunur, kendini hissettirir. İşte bu sınırların aydınlatılması/keşfedilmesi bilimin işi değildir. Felsefenin başlangıcıdır. Buna Jospers Felsefe Dünya Yönelimi adı verilir.